(bir şeyin) dibini bulmak
|
(bir şeyin) dozu kaçmak
|
(bir şeyin) dümenini elinde tutmak
|
(bir şeyin) muhasebesini yapmak
|
(bir şeyin) orucunda olmak
|
(bir şeyin) yolunu tutmak
|
bir taşla iki kuş vurmak
|
bir tutmak (görmek)
|
bir uyuz keçi bir sürüyü boklar
|
bir varmış bir yokmuş
|