baharı başına vurmak
|
bahse girmek (tutuşmak)
|
bahtsızın bağına yağmur, ya taş yağar ya dolu
|
bakarsan bağ olur, bakmazsan dağ (olur)
|
bakmakla usta olunsa (öğrense), köpekler (kediler) kasap olurdu (kasaplığı öğrenirdi)
|
bal mumu gibi erimek
|
bal olan yerde sinek de olur (bulunur)
|
bal tutan parmağını yalar
|
balcının var bal tası, oduncunun var baltası
|
balı parmağı uzun yemez, kısmetlisi yer
|