bedduası tutmak
|
nöbet beklemek (tutmak)
|
(bir işi) sürüncemede bırakmak (tutmak)
|
devre dışı tutmak (bırakmak)
|
(bir işin veya bir şeyin) ucundan tutmak
|
(bir şey) kir tutmak
|
(bir şey olmaya) yüz tutmak
|
(bir şeye) yüz tutmak
|
(bir şeyi) gizli tutmak
|
(bir şeyin) dümenini elinde tutmak
|