Tutarsız
|
Tutulacak yer, tutak, sap
|
Ucu Sivri Demirli, Ağaçtan Tutacak Yeri Olan Ve Tütün Dikmeye Yarayan Araç
|
Üyesi olmadığı halde bir partinin,bir topluluğun görüşlerini benimseyen yada bir görüş,bir öğretiyi,bir akımı tutan kimse
|
Yelkenli gemilerde ana direk ve çubuklarını tepeleri,nden baş ve kıç doğrultusunda tutan halat
|
Yelkenli gemilerde ana direkler üzerine sürülmüş çubukları cundalarından kıç tarafına doğru meyilli tutan halatlardan her biri
|
Yilbik, tutarık gibi adlar da verilen sinir hastalığı
|
Yumuşak Ve Yarı Sert Kerestesi İyi Tutkal Ve Cila Tutan, Malezya Ve Endonezya'da Yetişen Bir Ağaç
|
Tutaç
|
Tutacak
|