(birinin) kucağına oturmak
|
(birinin) notunu vermek
|
(birinin) pasaportunu eline vermek
|
(birinin) postuna oturmak
|
(birinin) sözünü tutmak
|
(birinin) yüreğine oturmak
|
boğazına bir yumruk tıkanmak (gelip oturmak)
|
büyük görmek (bilmek, tutmak)
|
cin tutana bir muska yeter
|
deveyi yardan uçuran bir tutam ottur
|