(bir şeyin) dümenini elinde tutmak
|
(bir şeyin) içine etmek (sıçmak)
|
(bir şeyin) üstüne yatmak
|
(bir şeyin) üzerine üzerine gitmek
|
(bir şeyin) yolunu tutmak
|
bir tutmak (görmek)
|
(bir yeri birine) zindan etmek
|
(bir yeri) yol etmek
|
(bir yerin, bir şeyin) havasını teneffüs etmek
|
bir yiyip bin şükretmek
|