(bir şeye) kanaat getirmek
|
(birine) söz getirmek
|
(birine) verip veriştirmek
|
(birini) dişine kestirmek
|
(birini) gaza getirmek
|
(birinin, bir şeyin) tiryakisi olmak
|
(birinin) işini bitirmek
|
(birinin) sırtını yere getirmek
|
erkek getirmeyi, kadın yetirmeyi bilmeli
|
gülü tarife ne hacet, ne çiçektir biliriz
|