tetikte (tetik) olmak (beklemek, bulunmak, durmak)
|
bıçağı kestiren kendi suyu, insanı sevdiren kendi huyu
|
ettiğini yanına bırakmamak
|
bileğinin hakkıyla (gücüyle, kuvvetiyle, zoruyla)
|
biletini kesmek
|
bin dereden su getirmek
|
bir biçimine getirmek
|
bir bu eksikti
|
bir iştir oldu
|
(bir kimseye, bir şeye) ihtiyaç duymak
|