nasır bağlamak (tutmak)
|
nohut oda, bakla sofa
|
ocağı batmak
|
olan dört bağlar, olmayan dert bağlar
|
ortaklık öküzden, başlı başına buzağı yeğdir
|
otu çek, köküne bak
|
öcün iyisi, bağışlamaktır
|
öfke baldan tatlıdır
|
öküzün trene baktığı gibi bakmak
|
önce baldın, pekmez oldun; şimdi para etmez oldun
|