erkek sel, kadın (avrat) göl
|
dağ başına harman yapma, savurursun yel için; sel önüne değirmen yapma, öğütürsün sel için
|
dünyayı sel bassa ördeğe vız gelir
|
sen sağ, ben selamet
|
bir selam bin hatır yapar
|
(bir şeyi) mesele yapmak
|
(bir yeri) sel götürmek
|
(biriyle) selam yollamak (salmak)
|
(biriyle) selamı sabahı kesmek
|
selam verdik, borçlu çıktık
|