yıldırımsavar
|
yıldız savaşı
|
kasavetsiz ağız anahtarsız açılır
|
akşamdan kavur, sabaha savur
|
palavra atmak (savurmak, sıkmak)
|
başından savmak
|
dağ başına harman yapma, savurursun yel için; sel önüne değirmen yapma, öğütürsün sel için
|
burnunun yeli harman savurmak
|
iki kardeş savaşmış, ebleh buna inanmış
|
kasavet çekmek
|