fırsat bu fırsat
|
fırsat bulmak
|
iki kardeş savaşmış, ebleh buna inanmış
|
kelle sağ olsun da külah bulunur
|
koydunsa bul
|
köşe bucak kaçmak (saklanmak)
|
misafir umduğunu değil bulduğunu yer
|
müsaade etmek (buyurmak)
|
noksan bulmak
|
olsayı bulsaya vermişler, hiç doğmuş
|