bir dalda durmamak
|
(bir işe) kendini vermek (vurmak veya çalmak)
|
(bir işi) dallandırıp budaklandırmak
|
(bir işte) parmağı olmak
|
bir köşeye oturmak
|
bir (sağ) elinin verdiğini öbür (sol) elin duymasın (görmesin)
|
(bir şey birinin) zihnini bulandırmak
|
(bir şey birinin) zihnini kurcalamak (tırmalamak)
|
(bir şey) el değiştirmek
|
(bir şey) kir götürmek
|