(birinden) öfkesini çıkarmak (almak)
|
(birinden) terbiye almak (görmek)
|
(birinden veya bir şeyden) cesaret almak (bulmak)
|
yeğniyi yel alır, ağır yerinde kalır
|
cami yıkılmış ama mihrabı yerinde
|
anası yerinde
|
(birinden, bir şeyden) aşağı kalır yeri (yanı) yok
|
(birinden, bir şeyden) aşağı kalmamak
|
(birinde) şafak atmak
|
üzerinden atlamak
|