kırk bir (buçuk) kere maşallah!
|
küplere binmek
|
nerede birlik, orda dirlik
|
sana vereyim bir öğüt, kendi ununu kendin öğüt
|
suyu getiren de bir, testiyi kıran da
|
tencere tava, herkeste bir hava
|
testiyi kıran da bir, suyu getiren de
|
yüreğine (bir şey) çökmek
|
borçlunun dili kısa gerek
|
boyuma göre (boyumca) boy buldum, huyuma göre (huyumca) huy bulmadım
|