acı (acılar) görmek
|
acı acıyı keser, su sancıyı
|
acı patlıcanı kırağı çalmaz
|
acıkan doymam sanır, susayan kanmam sanır
|
acıkan ne olsa yer, acıyan ne olsa söyler
|
acıkanın yanağından, susayanın dudağından belli olur
|
acındırırsan arsız olur, acıktırırsan hırsız olur
|
acısı içine (yüreğine) çökmek (işlemek)
|
acısı ortaya çıkmak
|
acısını bağrına (içine) basmak (gömmek)
|