eski defterleri yoklamak (karıştırmak)
|
harman (harmanını) yakarım diyen orağa yetişmemiş
|
kenarın dilberi nazik de olsa nazenin olmaz
|
kişiyi vezir eden de karısı, rezil eden de
|
külahları değiştirmek (değişmek)
|
nazarı değmek
|
pek yaş olma, sıkılırsın; pek de kuru olma, kırılırsın
|
tüccar züğürtleyince eski defterleri karıştırır
|
mart içeri, pire dışarı
|
dibini kurcalamak (karıştırmak)
|