yıpratış 
 | 
yıpratma 
 | 
yıpratmak 
 | 
yonca yaprağı 
 | 
dut yaprağı açtı, soyun; döktü giyin 
 | 
akıllı köprü arayıncaya dek deli suyu geçer 
 | 
köprünün (köprülerin) altından çok su (sular) aktı (geçti) 
 | 
altın tutsa toprak olur (altına yapışsa elinde bakır kesilir) 
 | 
bir avuç altının olacağına bir avuç toprağın olsun 
 |