(birinin) parasını yemek
|
(birinin) sırtından (para) kazanmak
|
para ile imanın kimde olduğu bilinmez
|
paran gitti mi diye sormazlar, işin bitti mi diye sorarlar
|
para bozmak
|
paran çoksa (borcun yoksa) kefil ol, işin yoksa şahit ol
|
parayla dost bulunmaz
|
terlemeden para kazanılmaz, solumadan can verilmez
|
cebi para görmek
|
etekleri zil (ıslık veya çalpara) çalmak
|