azıksız yola çıkanın gözü el torbasında kalır
|
başında torbası eksik
|
işine hor bakan boynuna torba takar
|
sanatına hor bakan (sanatını hor gören) boğazına torba takar
|
tekkeyi bekleyen çorbayı içer
|
(bir iş) çorba olmak (çorbaya dönmek)
|
(bir şeyi) çorba etmek
|
bir torba kemik
|
sanatını hor gören boğazına torba takar
|
çorbada tuzu (maydanozu) bulunmak
|