bir korkak bir orduyu bozar
|
(bir şey birinin) zoruna gitmek
|
(bir şey) suyu nereden geliyor
|
(bir şeyi) çorba etmek
|
(bir şeyin) orucunda olmak
|
(bir şeyin) sınırlarını (sınırını) zorlamak
|
bir torba kemik
|
(bir yerde) ecinniler top oynuyor
|
(birine) borçlu bulunmak (olmak)
|
(birine) korku salmak
|