çarkına etmek (okumak)
|
laf çakmak (çarptırmak, dokundurmak)
|
lahavle çekmek (okumak)
|
kokusu çıkmak
|
sarımsağı gelin etmişler de kırk gün kokusu çıkmamış
|
deveye inişi mi seversin, yokuşu mu demişler; düz yere mi (düze kıran mı) girdi demiş
|
devletliye dokun geç, fukaradan sakın geç
|
insan eli değmemiş (dokunmamış)
|
mektubu dışından okumak
|
dişe dokunmak
|