(bir şeyin) sınırlarını (sınırını) zorlamak
|
(bir şeyin) yolunu tutmak
|
bir tepe yıkılır, bir dere dolar
|
bir torba kemik
|
bir uyuz keçi bir sürüyü boklar
|
bir varmış bir yokmuş
|
(bir yer bir olaya) sahne olmak
|
(bir yerde) cinler cirit (top) oynamak
|
(bir yerde) ecinniler top oynuyor
|
(bir yerde) hazır bulunmak (olmak)
|