bula bula bunu (onu, bir şeyi, birini) bulmak
|
burnu (bile) kanamamak
|
burnundan düşen bin parça olmak
|
eskiye rağbet (itibar) olsaydı bitpazarına nur yağardı
|
ha şunu bileydin
|
her firavunun bir Musası çıkar
|
komşunu iki inekli iste ki kendin bir inekli olasın
|
koyunu yüze yetir, el onu bine yetirir
|
ne ekersen onu biçersin
|
ne olduğunu bilememek
|