geniş bir nefes almak
|
nişan almak
|
nişanı (nişanını) atmak (bozmak)
|
bayram değil, seyran değil (eniştem beni niye öptü)
|
düğün değil bayram değil, eniştem beni niye öptü
|
(bir şeyi, bir şeye) nişan koymak
|
her düşüş, bir öğreniş
|
her yokuşun bir inişi, her inişin bir yokuşu vardır
|
oynamasını bilmeyen kız yerim dar demiş; yerini genişletmişler (bollatmışlar), gerim (yenim) dar demiş
|
deveye inişi mi seversin, yokuşu mu demişler; düz yere mi (düze kıran mı) girdi demiş
|