ömrüne bereket
|
sen ağa ben ağa, koyunları (inekleri) kim sağa
|
sürüsüne bereket!
|
(birine, bir şeye) pabuç bırakmamak
|
(birini veya bir şeyi) kendi haline bırakmak
|
kardeş kardeşi bıçaklamış, dönmüş yine kucaklamış
|
kızı gönlüne bırakırsan ya davulcuya kaçar (varır) ya zurnacıya
|
meydanı (birine veya bir şeye) bırakmak
|
ne sakala minnet ne bıyığa
|
ağız burun birbirine karışmak
|