et ne kadar arık olsa üstüne ekmek yaraşır
|
(herhangi bir yerde) ne arıyor
|
kimin arabasına binerse onun türküsünü çağırır
|
ne arar (onda ... ne gezer)
|
ne Şamın şekeri ne Arapın zekeri (yüzü)
|
olmuş armut gibi eline düşmek
|
ön tekerlek nereye giderse art tekerlek de oraya gider
|
önüne arkasına bakmadan
|
önüne geleni kapar, ardına geleni teper
|
pişmiş armut gibi (birinin) eline düşmek
|