ucunda (bir şey) bulunmak
|
var ne bilsin yok halinden
|
yakından bilmek (tanımak)
|
yuları birinin elinde olmak
|
yüzünden düşen bin parça olmak
|
zemheride yoğurt isteyen cebinde bir inek taşır
|
boğaz içinde kavga var
|
boğazına indirmek
|
boğazında düğümlenmek
|
boğazından geçmemek
|