oduncunun gözü omçada, dilencinin gözü çömçede
|
tencere tencereye yüzün kara demiş, çömlek utancından yere geçmiş
|
düşünceye dalmak
|
rüzgar esemeyince yaprak oynamaz (dal kımıldamaz)
|
tabancaya davranmak
|
ha deyince
|
misafir misafiri (dilenci dilenciyi) istemez (sevmez), ev sahibi ikisini de
|
tüccar züğürtleyince eski defterleri karıştırır
|
tüccar züğürtleyince geçmiş defterleri yoklar
|
dilencinin torbası dolmaz
|