olan (olup) biten
|
ortalığı birbirine katmak
|
oynamasını bilmeyen kız yerim dar demiş; yerini genişletmişler (bollatmışlar), gerim (yenim) dar demiş
|
öküz, yem bitince çifte gideceğini bilir
|
ölme eşeğim, ölme (yaza yonca bitecek)
|
ölü evinde ağlamasını, düğünevinde gülmesini bilmeli
|
ölüm bir kara devedir ki herkesin kapısına çöker
|
palamut çok biterse, kış erken olur
|
para ile imanın kimde olduğu bilinmez
|
paran gitti mi diye sormazlar, işin bitti mi diye sorarlar
|