anası turp (sarımsak), babası şalgam (soğan)
|
anladımsa arap olayım
|
(bir işin, bir kimsenin) arkasına düşmek (takılmak)
|
sarımsak içli dışlı, soğan yalnız başlı
|
yerdeki yüze basılmaz (kimse basmaz)
|
(bir kimseye, bir şeye) ihtiyaç duymak
|
(bir şeye, bir kimseye) yazık olmak
|
(bir şeye, kimseye) yazık etmek
|
(bir şeyin, bir kimsenin) üstüne üstüne gitmek
|
sarımsağı gelin etmişler de kırk gün kokusu çıkmamış
|