demir taramak
|
demir tavında dövülür
|
demir üzerinde
|
demirbaştan düşmek
|
derisi kemiklerine yapışmak
|
deveye inişi mi seversin, yokuşu mu demişler; düz yere mi (düze kıran mı) girdi demiş
|
eline erkek eli değmemiş olmak
|
eşeğin kuyruğunu kalabalıkta kesme; kimi uzun der, kimi kısa
|
geçmişe mazi, yenmişe kuzu derler
|
harman (harmanını) yakarım diyen orağa yetişmemiş
|