kardeş kardeşi bıçaklamış, dönmüş yine kucaklamış
|
(birine) müşkülat çıkarmak
|
kediye bokun kimya demişler, üstünü örtmüş
|
mürekkebi kurumadan bozmak
|
yasa bürünmek (boğulmak, gömülmek)
|
ev sahibi mülk sahibi, hani nerede bunun ilk sahibi
|
formül bulmak
|
münasebette bulunmak
|
münasip bulmak
|
müsaade etmek (buyurmak)
|