kulağı (bir şeyde) olmak
|
lafını bilmek
|
lokma (bile) çiğnenmeden yutulmaz
|
malını yemesini bilmeyen zengin, her gün züğürttür
|
(...-masıyla ...-mesi) bir olmak
|
meramın elinden bir şey kurtulmaz
|
meydan (birine veya bir şeye) kalmamak
|
ne istediğini bilmek
|
ne yaptığını bilmemek
|
oldu bilmek (saymak)
|