kaş yapayım derken (yaparken) göz çıkartmak (çıkarmak)
|
öksüz oğlan (çocuk) göbeğini kendi keser
|
her horoz kendi çöplüğünde öter
|
kazdığı çukura (kuyuya) kendisi düşmek
|
dam dolusu tükenmiş, damlayan tükenmemiş
|
deniz kenarında dalga eksik olmaz
|
gün varken davarını eve götür
|
her dağın derdi kendine göre
|
kendini dağıtmak
|
el yumruğu yemeyen kendi yumruğunu değirmen taşı sanır
|