elinden geleni ardına (arkasına) koymamak
|
iki yakası bir araya gelmemek
|
iki yakasını bir araya getirememek
|
kapı arkası bile gurbet
|
kulak arkası (ardı) etmek
|
önüne arkasına bakmadan
|
padişahın bile arkasından kılıç sallarlar
|
(birinin) yakasına asılmak (yapışmak)
|
ayvaz, kasap hep bir hesap
|
bakmakla usta olunsa (öğrense), köpekler (kediler) kasap olurdu (kasaplığı öğrenirdi)
|