(bir şeye) kulak (kulaklarını) tıkamak
|
(birinin) ağzını tıkamak
|
(birinin) çanına ot tıkmak (tıkamak)
|
yumurtayı çalkamak
|
işin içinden çıkamamak
|
dede (dedesi) koruk yer, torununun dişi kamaşır
|
rüzgar gelecek delikleri tıkamak
|
gedikleri tıkamak
|
gözü (gözleri) kamaşmak
|
lafı ağzına tıkamak
|