(şuna veya buna) kalsa (kalırsa)
|
(şundan veya bundan) kalır yeri yok
|
tencere yuvarlanmış, kapağını bulmuş
|
yarınki kazdan bugünkü tavuk (yumurta) yeğdir
|
zihni bulanmak (karışmak)
|
büyüsüne kapılmak (tutulmak)
|
büzülüp oturmak (kalmak)
|
çocuk düşe kalka büyür
|
gözünü (gözlerini) kan bürümek
|
kara yasa bürünmek
|