(biriyle, bir şeyle) baş başa kalmak
|
çıkarına bakmak
|
davul birinin boynunda, tokmak bir başkasının elinde
|
davulu biz çaldık, parsayı başkası topladı
|
deliye bal tattırmışlar, çarşıda katran bırakmamış
|
denizdeki balığın karada komisyonculuğunu yapmak
|
deve nalbanda bakar gibi
|
diken battığı yerden çıkar
|
dumansız baca olmaz, kahırsız koca olmaz
|
efkar basmak
|