aşure yemeye giden kaşığını cebinde taşır
|
her aşın kaşığı olmak
|
ne doğrarsan aşına, o çıkar kaşığına
|
kaşık atmak (çalmak)
|
avucu (avuçları) kaşınmak
|
ağrısız başına kaşbastı bağlamak
|
başını kaşımaya (kaşıyacak) vakti olmamak
|
tırnağın varsa başını kaşı
|
pilav yiyen kaşığını yanında (belinde) taşır
|
(elinden gelse, bıraksalar) bir kaşık suda boğmak
|