pişmiş armut gibi (birinin) eline düşmek
|
(birinin) yakasına asılmak (yapışmak)
|
(bir şey birinin) boyunu aşmak
|
(biri, birine) deli divane aşık olmak
|
(birinden, bir şeyden) aşağı kalır yeri (yanı) yok
|
(birinden, bir şeyden) aşağı kalmamak
|
(birinin) derdi başından aşkın (olmak)
|
(birinin) işi başından aşmak (aşkın olmak)
|
(birinin) kapısını aşındırmak
|
(bir şeyin, birinin) attığı tırnağa değmemek
|