(birine) perestiş etmek
|
(birine) pervane olmak
|
(birine) sırtını dayamak (vermek)
|
(birine) silah çekmek
|
(birine) söz düşmemek
|
(birine) söz gelmek
|
(birine) söz getirmek
|
(birine) uşaklık etmek
|
(birine) verip veriştirmek
|
(birine veya bir şeye) söz geçirmek
|