evlinin bir evi var, kiracının bin evi var
|
faturasını (birine) çıkarmak (ödetmek)
|
görüş birliği içinde olmak
|
görüş birliğine varmak
|
gözü (gözleri) (bir şeyde, bir şeyin üzerinde) olmak
|
gözünü (gözlerini) (bir şeye) dikmek
|
ha şunu bileydin
|
haddini bilmek
|
haline köpekler bile güler
|
hasta olmayan, sağlığın kadrini bilmez
|