orası senin, burası benim dolaşmak (gezmek)
|
ölürse yer beğensin, ölmezse el beğensin
|
pehlivan, kispetinin yağından bellidir
|
perşembenin gelişi çarşambadan bellidir
|
pilav yiyen kaşığını yanında (belinde) taşır
|
rengini belli etmek
|
sen ağa ben ağa, koyunları (inekleri) kim sağa
|
seninki can da benimki patlıcan mı
|
tencere dibin kara, seninki benden kara
|
yara bere içinde olmak
|