ata arpa, yiğide pilav
|
silah atmak
|
dervişe Bağdatta pilav var demişler, yalan değilse ırak değil demiş
|
kel ilaç bilse kendi başına sürer
|
silah başı etmek
|
pilav yiyen kaşığını yanında (belinde) taşır
|
(bir şeye) cila vermek
|
(birine) silah çekmek
|
kes parmağını çık pazara, em (merhem, ilaç) buyuran çok olur
|
silahaltında bulunmak
|