(birini, bir yeri) haraca bağlamak
|
çok baharın otunu yemek
|
dağ başına harman yapma, savurursun yel için; sel önüne değirmen yapma, öğütürsün sel için
|
hararet basmak
|
harı başına vurmak
|
harman döven öküzün ağzı bağlanmaz
|
hayatının baharında olmak
|
hayatının baharını yaşamak
|
helalzade barıştırır, haramzade karıştırır
|
ikinci baharı yaşamak
|