bir araya gelmek
|
bir araya getirmek
|
(bir şeyin) arkası gelmek
|
çanakta balın olsun, Yemenden (Bağdattan) arı gelir
|
dokuz ayın çarşambası bir araya gelmek
|
elinden geleni ardına (arkasına) koymamak
|
garip itin kuyruğu bacağı arasında (götünde, kıçına kısık) gerek (olur)
|
gel denilen yere gitmeye ar eyleme, gelme denilen yere gidip yerini dar eyleme
|
gelen gideni aratır
|
iki lafı (sözü) bir araya getirememek
|