nefes almak
|
arkasında yumurta küfesi yok ya! (olmamak)
|
fesini havaya atmak
|
ayağında donu yok, fesleğen ister (takar) başına
|
baş kırılır (yarılır) fes (börk) içinde, kol kırılır yen (kürk) içinde
|
nefesini tutup beklemek
|
(bir şey, birinin) vazifesinden olmak
|
(biri) vazifesinden olmak
|
kuşa kafes lazım, boruya nefes
|
nefesine güvenen borazancıbaşı olur
|