(bir şeyin) yüzü açılmak
|
(birinin, bir şeyin) akıbetine uğramak
|
hak deyince akan sular durur
|
(bir şeyin) altına imza atmak
|
(bir şeyin) altında kalmak
|
(bir şeyin) altını kapatmak
|
(bir şeyin, bir kimsenin) etrafını almak (sarmak)
|
(bir şeyin) kaymağını almak (yemek)
|
(bir şeyin) önünü almak
|
(bir şeyin) örneğini almak
|