deve olmak
|
devede kulak (kulak gibi) kalmak
|
devenin derisi eşeğe yük olur
|
deveye inişi mi seversin, yokuşu mu demişler; düz yere mi (düze kıran mı) girdi demiş
|
deveyi havuduyla yutmak
|
pireyi deve yapmak
|
talihsiz hacıyı deve üstünde yılan sokar
|
ya deve ya deveci (deve üstündeki hacı)
|
yularsız deve yedilmez
|
gülü seven dikenine katlanır
|